kusuru

kusuru
s. falsa corteza del plátano que sirve para embalar coca

Diccionario quechua - español . 2009.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Mira otros diccionarios:

  • af — is., ffı, Ar. ˁafv 1) Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama 2) Mazur görülme Bu görevden affımı dilerim. 3) Görevden çıkarılma Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış. Birleşik Sözler affedilmek affetmek affettirmek affeylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayıplı — sf. Ayıbı, kusuru olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayıpsız — sf. Ayıbı, kusuru olmayan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ayıpsız dost isteyen dostsuz kalır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bayağılaşma — is. Bayağılaşmak durumu Tek kusuru devre devre bayağılaşması... R. H. Karay Birleşik Sözler anlam bayağılaşması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eğlenmek — nsz 1) Neşeli, hoşça vakit geçirmek Aklıma ne kadar kötü şeyler hücum ederse o kadar eğleniyorum. S. F. Abasıyanık 2) le Bir kimsenin herhangi bir kusuru veya zayıf noktası ile alay etmek Yalnız bunları sordu ve inan ki benimle eğlendi. M. Ş.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • engelli — sf. 1) Engeli olan, mânialı 2) Vücudunda eksik veya kusuru olan Birleşik Sözler engelli koşu görme engelli konuşma engelli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kusurlu — sf. Kusuru olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kusursuz — sf. Kusuru olmayan, mükemmel Kadının kendi şiir hem kusursuz bir şiir. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kusursuz dost arayan dostsuz kalır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küsurlu — sf. Küsuru olan Adımları küsurlu idi. İki buçuk, iki buçuk... H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küsursuz — sf. Küsuru olmayan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nakıs — sf., Ar. nāḳiṣ 1) Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan 2) mec. Özrü, kusuru olan 3) is., mat. Eksi 4) zf., esk. Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan biçimde Nakıs kalan bilgilerimizi ikmale uğraşırlar. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Compartir el artículo y extractos

Link directo
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”